Trendyol Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe’nin Fransız futbolcusu Allan Saint-Maximin, Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe forması altında büyük başarılar imza atmayı hedeflediğini belirten Fransız futbolcu, teknik direktör Jose Mourinho ve özel hayatıyla ilgili açıklamalarda da bulundu.
28 yaşındaki kanat oyuncusu Trendyol Süper Lig’in 30. haftasında oynanan Trabzonspor maçıyla ilgili; “Gerçekten zorlu bir maçtı. Fenerbahçe ve Trabzonspor arasında geçmişte oynanan maçlara da bakacak olursak, daima hep zor geçen maçlar olarak göze çarpıyor. Trabzonspor’a karşı ilk oynadığımız maç da zordu. Son dakika atmış olduğumuz golle beraber galip gelmesini bildik. Son oynadığımız maç evimizdeydik ve tek istediğimiz 3 puanı elde edebilmekti. Bunu elde edebildiğimiz için mutluyuz. Aynı zamanda puan farkını 3’e indirebilmek ve rakibe baskı yaratabilmek açısından çok önemliydi. Maç bizim açımızdan kolay geçmedi. Kalemizde 1 gol gördük ve yediğimiz golden sonra işler biraz zorlaştı ama bu noktadan sonra bir karakter göstermemiz gerekiyordu. Bunu da göstermeyi başardık. Şampiyon olmak istediğimizi herkese gösterdik ve güçlü bir cevap verdik 4-1’lik neticeyle. Talisca’nın son attığı gol de gerçekten inanılmazdı. Taraftarlarımızın arkamızda oluşuyla beraber sezonun sonuna kadar her maçı kazanmamız gerekiyor ki şampiyon olma şansımızı yükseltelim.” ifadelerini kullandı.
Allan Saint-Maximin, Anderson Talisca’nın Trabzonspor’a karşı attığı golle ilgili; “Kendisi harika biri. Çok sıkı bir şekilde çalışıyor. Bizlere yardımcı olmak için elinden gelenin en iyisini ortaya koyuyor. Yeni bir kulübe gittiğiniz zaman süreç zor geçebilir ve adaptasyon süreciniz olur. Ama bu maç özelinde konuşacak olursak onun için çok mutlu oldum. Böylesine önemli bir maçta bu tarz goller atması ki bahsettiğiniz gol harikaydı… Bu golü hak etti. Çok fazla çalışıyor. Umuyorum ki attığı bu gol ona daha fazla özgüven vermiş olur. Şampiyonluk için her takım arkadaşımız önemli, takıma yardımcı olmaya çalışmak çok önemli. Hedefimiz de, isteğimiz de şampiyonluk. Dolayısıyla Takımımıza bu anlamda yardımcı olabilmek harika bir his olsa gerek.” değerlendirmesinde bulundu.
Şampiyonluk yarışıyla ilgili Maximin, “Açıkçası kolay bir sezon olduğunu söyleyemeyiz başından bu ana kadar. Benim için de aynı şekilde. Ama futbolda şunu çok iyi bilmemiz gerekiyor ki, önemli oyuncular önemli anlarda önemli dakikalarda sahne alırlar ve kendilerini gösterirler. Şu anda geçmişte olan maçları düşünmememiz gerekiyor. Şimdi final haftalarına giriyoruz ve final adımlarını atmamız gerekiyor. Her maç çok ama çok önemli. Bu anlamda takım olarak her zaman beraber hareket etmemiz gerekiyor, istediğimiz neticeleri ancak beraber alabiliriz. Bunun için de çabalayacağız. Şu anki süreci seviyorum çünkü bu noktalarda hata yapmamanız, odaklı, detaylı bir şekilde hareket etmeniz gerekiyor. Hocamız, teknik heyet, herkes bizleri saha içerisinde en iyi noktaya ulaştırabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. İş bir anlamda biz oyuncularda bitiyor. Bizlerin bu noktada takım olarak karakter ve direnç göstermesi lazım. Tıpkı Trabzonspor maçında yaptığımız gibi. Bunu yapabilirsek o isteği, arzuyu, hayali gerçekleştirebiliriz. Rakip gol atabilir, gol yiyebilirsiniz ama o noktada biz daha fazlasını atabilmeliyiz.Bu mantalitede olmalıyız.Gol mü yiyoruz? Daha fazlasını atmamız lazım. Bu mantaliteyi, bu savaşı göstermemiz lazım. Ben kendi adıma bu savaşı göstereceğimi rahatlıkla söyleyebilirim sezon sonuna kadar. Onların üzerinde baskıyı yaratmaya devam etmemiz gerekiyor. Bunu da nasıl yaparsınız? Savaşarak, mücadele ederek.” şeklinde düşüncelerini aktardı.
Fransız yıldız, teknik direktör Jose Mourinho ile ilişkisi ve transfer süreci ile ilgili ise; “Hocamız Jose Mourinho beni aradığı zaman aslında çok fazla fırsat ve opsiyon vardı. O zamanlar Arabistan’da futbol oynuyordum ve benim adıma her şey yolundaydı. Jose Mourinho’nun benimle konuşması benim fikirlerimi aydınlattı, geliştirdi ve değiştirdi. Çünkü senelerdir şampiyonluğumuz yok ve benim oraya gidip Fenerbahçe’ye şampiyon olma konusunda yardımcı olmam gerek. Sonra taraftarlara baktım ve onların inanılmaz olduklarını gördüm. Sonra düşündüm ki oraya gideyim ve taraftarları mutlu etmeye çalışayım. Hocamızla birbirimize her zaman direkt olduk. Birbirimize ne hissediyorsak dürüst bir şekilde açıklıyoruz. Bunu da birbirimize karşı saygı içerisinde yapıyoruz. Onu çok seviyorum. Özellikle Fenerbahçe Akademisi’nde ve benim akademim de bulunan genç arkadaşlarıma yaptıklarını unutamam. Bu yaptığı şey birçok şeyden daha önemli benim için. Futbol dünyasında bunu yapmayacak birçok hoca var. Buradan isim vermem doğru olmaz ama Jose Mourinho’nun yaptıklarını yapmayacak birçok hoca var. Yaptıkları benim için çok önemli ve değerli. Futbolun içinde tartışma yaşayabilirsiniz, ayrı düştüğünüz konular olabilir bunlar çok normal. Sonuç itibarıyla şunları söyleyebilirim ben hocama çok büyük bir sevgi ve saygı duyuyorum. Aynı şekilde geçmişte başardığı birçok şeye de çok büyük saygı duyuyorum. Umarım isteğimizi, arzularımızı birlikte gerçekleştirebiliriz ve sezonu en harika bir şekilde tamamlayabiliriz. Bizim için en önemlisi bu olacaktır.” dedi.
Allan Saint-Maximin’in Fenerbahçe taraftarına mesajı ise şu şekilde: “Taraftarlarımızı çok seviyorum. Buraya geldiğim zamandan itibaren bana inanılmaz şekilde destek oldular. Takım olarak iyi işler çıkaramadığımız zaman bile bize hep destek oldular. Bana göstermiş olduğu bu sevgi ve desteği sahaya çıktığım her an yaşıyorum ve hissediyorum. Sosyal medyada çok fazla şey yazılıp çiziliyor. Ben buradan orada yazılan her şeye inanmamaları gerektiğini taraftarlarımıza hatırlatmak istiyorum. Bunlara değil daha çok sahaya odaklanmamız gerekiyor. Hep birlikte hareket etmek ve bu şekilde bir şeyler yapmak istiyoruz. Dolayısıyla bunlara odaklanmak çok daha önemli diye düşünüyorum. Ben baskıya alışık birisiyim bana bu dokunmaz. Hatta telefonu alıp bile bakmam ama bu takımı etkileyebilir. Taraftarlarımızın her zaman arkamızda olmalarını istiyorum. Takım olarak da bunu istiyoruz. Biz sonuna kadar mücadelemizi ortaya koyacağız. Burada bulunan herkes futbolcusundan aşçısına kadar şampiyonluğu çok istiyor ve çok çalışıyor. Buraya sabah 08.00’de gelip akşam 21.00’de çıkan teknik heyetteki hocalarıma da ‘sizin aileniz yok mu?’ diye sorduğum zamanlar oluyor. Çünkü herkes çok çalışıyor. Ve bu durum her gün olan bir durum. Kolay bir şey değil bu olanlar ve herkesin hedefi şampiyonluğu kazanmak. Bu şampiyonluğu elde etmemiz için de taraftarlarımıza çok ama çok ihtiyacımız var. Elbette onları da anlıyorum Fenerbahçe için çok zor bir süreç oldu. Her ne kadar uzun süredir gelmeyen bir şampiyonluk olsa da taraftarlarımızdan destek istiyoruz. Bu takıma yardım edebilmek ve şampiyonluğu kazanmak sahada için en iyisini ortaya koyacağımdan eminim.”