featured

Türk hakemliği uluslararası prestijini tamamen kaybetti

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hüseyin ÖZKÖK- AJANSSPOR

Uluslararası hakemlik dünyasında bir yandan 2026’nın UEFA hakem kategorileri açıklanırken diğer yandan Dünya Kupası’nda maç yönetecek UEFA hakemleri de UEFA tarafından belirleniyor.

Ne yazık ki, bu açıklamalar sonrasında Halil Umut Meler sezonun ikinci yarısında da elit hakem kategorisindeki yerini korusa da Dünya Kupası geniş kadrosundan çıkarıldı.

Meler’in elit hakem olarak yerini koruması üst düzey UEFA müsabakalarında görev alacağı anlamına gelmiyor. Örneğin Yunan Hakem Anastasios Sidiropoulos da elit ama yıllardır Şampiyonlar Ligi’nde maç yönetmiyor. Çünkü Yunanistan’da derbi maçlara hep yabancı hakem atanıyor. Süper Lig’de ise derbilere dahi bırak elit hakemi, FIFA hakemleri bile verilmiyor. UEFA Hakem Kurulu Başkanı Roberto Rosetti de tüm bunları görüyor. Ama onun umurunda değil. Çünkü elinde çok sayıda üst düzey hakem var ve hakkaniyetli olan neyse onu yapıyor.

MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, Türk hakemliğinin uluslararası prestijini uygulamalarıyla yerle bir etti. Abartarak söylüyorum ama, neredeyse futbol topunu görse polise bomba ihbarı yapacak ülkelerin hakemleri bile artık Türkiye’nin çok ilerisinde.

Ferhat Gündoğdu, ilk döneminde Cüneyt Çakır “kini” nedeniyle onu kadro dışı bırakıp Katar’daki Dünya Kupası’nda görev almasını engellemişti. Bu döneminde de Halil Umut Meler’i uygulamalarıyla hakemlikte geriye gitmesine sebep olduğu gibi onu vasatın altında bir hakem haline getirdi. Kendi bile elit hakemine derbi vermiyor. Diğer FIFA hakemlerinden dördü ise 2. Kategoride listede ama çok alt düzey maçlarda ancak görev alabiliyorlar.

Aynı şeyleri VAR hakemleri için de söyleyebiliriz. Üst düzey olma yolunda ilerleyen VAR hakemlerinin de hakemlikleri bitirildi. Şu andaki hakemler de yine alt düzey maçlarda görev alabiliyorlar.

Hakemliği bu duruma hakemler kendi kendileri getirmediler. Hatasız değiller tabii ki. Ama başarısızlıklarını hakemlere ihale eden kulüp yöneticileri ve onlara hakemleri kurban veren federasyonların yöneticileri bu durumun baş sorumlusudurlar.

Türk hakemliği uluslararası prestijini tamamen kaybetti